Çiftçi Saul Luciano Lliuya, iklim değişikliğinin köyüne verdiği zararın maliyetini karşılamak için Almanya’nın enerji devi RWE’ye karşı açtığı davada bir sonraki aşamaya geçmeye hazırlanıyor. Lliuya, Alman adalet sistemine güvendiğini belirterek, davasının görüleceği Hamm kentine doğru yola çıkıyor.
‘Bu Süreçlere Güveniyorum’
Çarşamba günü Lima’da düzenlediği basın toplantısında konuşan Lliuya, "Bu hukuki sürece tam anlamıyla güvenim var" dedi. 17 Mart’ta başlaması planlanan duruşma, 44 yaşındaki çiftçinin, dünyanın en büyük enerji şirketlerinden biri olan RWE ile yaklaşık on yıldır süren hukuk mücadelesinde kritik bir dönüm noktası olarak görülüyor.
Lliuya’nın mücadelesi, Ancash bölgesindeki Huaraz köyünün, iklim değişikliğine bağlı olarak eriyen buzulların neden olduğu taşkın tehdidi altında olmasından kaynaklanıyor. Çiftçi, buzul gölünün taşmasını engellemek ve köyünü korumak için gerekli altyapı maliyetlerinin bir kısmının RWE tarafından karşılanmasını talep ediyor.
Bilimsel Verilere Dayalı Talep
Lliuya, bu talebini 2013 yılında yayımlanan ve RWE’nin sanayi devriminden bu yana küresel iklim değişikliğinin yaklaşık %0,5’inden sorumlu olduğunu gösteren Carbon Majors Çalışmasına dayandırıyor. Bu doğrultuda, şirketten bu orana denk gelen yaklaşık 17.000 avroluk (18.400 dolar) bir katkı talep ediyor.
Lima’daki açıklamasında, “Tek isteğim, şirketin bu durumda sorumluluğunu kabul etmesi ve set gibi koruma yapılarının inşaat maliyetlerine katkı sunmasıdır. Buzulların gözle görülür şekilde eridiğini hepimiz biliyoruz” dedi.
RWE: ‘Neden Sadece Biz Hedef Alındık Anlamıyoruz’
RWE ise Peru’da hiçbir doğrudan faaliyeti bulunmamasına rağmen hedef alındığını belirterek, bu duruma şaşkınlıkla yaklaştıklarını ifade etti. Şirket ayrıca 2040 yılına kadar karbon nötr olmayı hedeflediğini vurguladı.
Lliuya’nın açtığı dava, uzun ve zorlu bir süreçten geçti. 2015’te Essen’deki bir mahkeme davayı reddetti. Ancak 2017’de Hamm’daki üst mahkeme, temyiz başvurusunu kabul ederek davayı yeniden ele aldı. Süreç, COVID-19 pandemisi nedeniyle ek gecikmelere uğradı.
Mart ayında yapılacak duruşma, Almanya’da büyük bir emisyona neden olan şirkete karşı açılan bir iklim davasının bu aşamaya geldiği ilk örnek olacak. Bu duruşmada mahkeme, hangi delillerin hukuken kabul edilebilir olduğuna karar verecek.
Lliuya’nın avukatlık masraflarını üstlenen çevre örgütü Germanwatch’un avukatı Andrea Tang, bu davanın yalnızca Almanya için değil, küresel ölçekte de büyük önem taşıdığını belirterek, “Bu dava, iklim adaleti mücadelesinin geleceği için çok önemli bir emsal oluşturacak. Başka ülkelerde açılacak benzer davalar için de yol gösterici olabilir” dedi.