Söder, hem Rusya’nın tepkisini hem de Alman ordusunun mevcut kapasitesini gerekçe göstererek böyle bir adımın uygulanabilirliğini sorguladı.
Merz’in Tutumunun Ardından Yeni Bir Çıkış
Söder’in açıklamaları, Almanya Başbakanı Friedrich Merz’in Paris’te düzenlenen “Gönüllüler Koalisyonu” toplantısında Ukrayna’ya yönelik somut bir askeri taahhütte bulunmamasının ardından geldi. Rheinische Post gazetesine konuşan Söder, “NATO birliklerinin Ukrayna’da konuşlandırılmasını hayal etmekte zorlanıyorum. Rusya bunu asla kabul etmez. Ayrıca bu, Ukrayna’nın NATO’ya üyeliğine giden bir ön adım olurdu” ifadelerini kullandı.
Alman Ordusu Kapasite Sınırında
Söder, Bundeswehr’in böylesi bir adımı gerçekleştirecek güçte olup olmadığını da sorguladı. Ordunun hem mali hem de personel açısından sınırlarına dayandığını belirten Başbakan, zorunlu askerliğin yeniden gündeme alınması gerektiğini savundu. “Nihayetinde, askerlik hizmetinin geri getirilmesinden kaçış yok” diyen Söder, mevcut koşullarda ordunun geniş ölçekli bir dış operasyonu üstlenemeyeceğini dile getirdi.
Ukraynalı Mülteciler ve Sosyal Yardımlar Tartışması
Söder, açıklamalarında yalnızca Alman ordusunun durumuna değil, Ukrayna’dan Almanya’ya gelen sığınmacıların geleceğine de değindi. Özellikle savaş çağındaki erkeklerin ülkelerine geri dönmelerinin meşru bir seçenek olabileceğini savundu. “Barış şu anda öngörülebilir değil. Bu nedenle, askerlik hizmetine uygun Ukraynalıları anavatanlarına geri göndermeyi düşünmek meşrudur” dedi.
CSU lideri ayrıca, Almanya’nın 2022’den bu yana uyguladığı sosyal yardım sistemi üzerinden de eleştirilerde bulundu. Diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Almanya’da çalışan Ukraynalıların oranının düşük olduğunu vurgulayan Söder, mevcut sosyal yardım ve işsizlik ödemelerinin buna katkı sağladığını öne sürdü. “Bu durumun acilen değiştirilmesi gerekiyor” diyerek reform çağrısında bulundu.
Siyasi ve Toplumsal Yansımalar
Söder’in sözleri, Almanya’da hem dış politika hem de iç politika açısından yeni tartışmaları beraberinde getirdi. NATO’nun Ukrayna’ya desteğinin nasıl şekilleneceği belirsizliğini korurken, Almanya’nın askeri kapasitesi ve zorunlu askerlik meselesi yeniden gündemin ön sıralarına taşındı. Öte yandan, Ukraynalı mültecilere yönelik söylemler, toplumsal uyum ve entegrasyon tartışmalarını da derinleştirme potansiyeli taşıyor.
Almanya’da hükümetin Ukrayna’ya yönelik adımları yakından izlenirken, Markus Söder’in çıkışı hem Berlin’de hem de Avrupa başkentlerinde dikkatle takip ediliyor. Tartışmanın önümüzdeki dönemde hem güvenlik politikaları hem de sosyal düzenlemeler bağlamında daha da yoğunlaşması bekleniyor.
