Aralarında eski üst düzey isimlerin de bulunduğu bazı SPD politikacıları, dış politikada hükümetin mevcut çizgisinden belirgin şekilde saparak, Rusya ile diyaloğun yeniden başlamasını istiyor. Hazırladıkları “manifesto” niteliğindeki belge, sadece Almanya’nın değil, Avrupa'nın güvenlik politikalarını da sorguluyor.
Manifesto Ne Talep Ediyor?
ZDF ve Stern dergisine göre, söz konusu belge Almanya’da dış ve güvenlik politikasına radikal bir dönüş çağrısı yapıyor. Metinde, Almanya’ya ABD tarafından yeni orta menzilli füzelerin konuşlandırılmasına karşı çıkılıyor ve Rusya ile diyaloğun yeniden başlaması gerektiği savunuluyor. Yazarlar, Ukrayna’daki savaşın yarattığı yıkımın bir an önce sona ermesi gerektiğini vurgularken, yalnızca silahlanma ve askeri stratejilerin çatışmayı derinleştirdiğini öne sürüyor.
SPD İçinde Sert Fikir Ayrılığı
Manifestoya imza atanlar arasında eski parlamento grup başkanı Rolf Mützenich, dış politika uzmanı Ralf Stegner, eski parti lideri Norbert Walter-Borjans ve eski maliye bakanı Hans Eichel gibi parti tarihinin önemli isimleri bulunuyor. Bu isimler, özellikle SPD'nin sol kanadında yer alıyor ve uzun süredir partinin sosyal barış, diplomasi ve silahsızlanma geleneğini temsil ediyor.
Parti liderliği ve mevcut federal hükümet ise tamamen farklı bir çizgide ilerliyor. Şansölye Olaf Scholz liderliğindeki SPD, Ukrayna’ya askeri destek verilmesini ve Almanya’nın NATO içerisindeki yükümlülüklerini artırmasını savunuyor.
"Askeri Alarm Dili Güvenlik Değil, Risk Getiriyor"
Manifestoda dikkat çeken bir diğer nokta da Almanya’nın savunma harcamalarını artırma planlarına yönelik sert eleştiriler. NATO’nun yüzde 5 hedefi "mantıksız" olarak nitelendirilirken, bu artışın hiçbir güvenlik politikası gerekçesi olmadığı belirtiliyor. Özellikle Almanya’ya yerleştirilmesi gündemde olan uzun menzilli ABD füzelerinin, ülkeyi doğrudan bir saldırı hedefi haline getireceği uyarısı yapılıyor.
Stegner: SPD Militarizasyona Direnmek Zorunda
Metnin başyazarı Ralf Stegner, açıklamasında bu çıkışın yalnızca dış politikaya değil, aynı zamanda parti içi tartışma ortamına da müdahale etmeyi amaçladığını belirtti. SPD'nin barış hareketinin bir parçası olarak kalması gerektiğini vurgulayan Stegner, askerlik hizmeti ve kara savaşı gibi konularda sınırsız bir tartışma ortamının oluştuğuna dikkat çekti. “Sosyal Demokratlar olarak militarizasyona karşı durmalıyız,” dedi.
Zamanlama Dikkat Çekici
Belgenin yayımlandığı dönem, SPD açısından oldukça kritik. Haziran sonunda yapılacak olan federal parti kongresi öncesinde böyle bir çıkışın gelmesi, parti içi dengeleri etkileyebilir. Aynı dönemde Almanya, NATO zirvesinde savunma harcamalarını artırma taahhüdü verecek. Bu durum, parti içindeki çatlağın kamuoyu önünde daha da belirginleşmesine neden olabilir.
SPD’de İdeolojik Mücadele Derinleşiyor
Manifesto, Almanya’nın güvenlik politikasının yönü konusunda SPD içinde ciddi bir fay hattı olduğunu ortaya koyuyor. Bir yanda NATO ile daha yakın iş birliği ve askeri güç inşasına odaklanan bir çizgi, diğer yanda ise barış, diplomasi ve silahsızlanmayı savunan geleneksel sosyal demokrat yaklaşım. Bu gerilim, sadece SPD’nin değil, Almanya’nın dış politika vizyonunun geleceği açısından da belirleyici olacak.