Ancak bu yaklaşım, Bundestag'daki ilk tartışmada Yeşiller ve Sol Parti'nin sert tepkisine neden oldu.
Dobrindt: “Yasadışı Göçe Karşı Çok Katmanlı Önlem Gerekli”
Federal hükümetin göç politikasında kararlı olduğunu vurgulayan Dobrindt, yasa dışı göçün “tek bir düğmeyle” çözülemeyeceğini, ulusal ve Avrupa düzeyinde eşgüdümlü önlemler gerektiğini ifade etti. Dobrindt, özellikle düzensiz göçle mücadelede aile birleşiminin sınırlandırılmasının etkili bir araç olacağına inanıyor.
Yeşiller: “Aile Birleşimini Engellemek Kaçakçılara Hizmet Eder”
Yeşiller Partisi Milletvekili Schahina Gambir, Dobrindt’in yaklaşımını insanlık dışı olarak değerlendirdi. Aile birleşiminin düzenli ve yasal bir süreç olduğunu hatırlatan Gambir, “Yasal yolları kapatan herkes, insanların kaçakçılara yönelmesini teşvik eder,” diyerek eleştirisini dile getirdi. “Aileler birbirine aittir,” sözleriyle yasa tasarısının sosyal ve insani etkilerine dikkat çekti.
Sol Parti: “Tasarı Hristiyan Karşıtı ve Aile Düşmanı”
Sol Parti’den Clara Bünger ise hükümetin tutumunu daha da sert ifadelerle eleştirdi. CDU/CSU ve SPD arasında varılan uzlaşıyı “Hristiyan karşıtı” ve “aile karşıtı” olarak tanımlayan Bünger, bu tür bir düzenlemenin insanları yasadışılığa sürükleyeceğini ve sosyal uyumu baltalayacağını savundu.
Hükümet: İki Yıllık Askıya Alma Planı
Koalisyonun önerisine göre, ikincil koruma statüsüne sahip kişiler için aile birleşimi tamamen iki yıl süreyle askıya alınacak. Hâlihazırda bu gruba yalnızca ayda 1.000 aile ferdi ülkeye gelebiliyor. Yeni düzenlemeyle sadece “zorlayıcı durumlarda” eş, küçük çocuk ve refakatsiz çocukların ebeveynleri gibi birinci dereceden yakın akrabaların birleşimine izin verilecek.
SPD’den Mesafeli Destek
SPD içinden gelen tepkiler ise temkinliydi. Milletvekili Rasha Nasr, mevcut uzlaşının partisi için kolay kabul edilebilir olmadığını belirtirken, “Bu plan siyasi olarak mümkün olanın bir ifadesidir,” sözleriyle partinin bulunduğu zor dengeyi işaret etti. Nasr, zorluk kriterlerinin daha esnek uygulanması gerektiğini savunarak, aile yaşamının başarılı entegrasyon için temel olduğunu vurguladı.
CDU: “Aile Birleşimi Çekim Etkisi Yaratıyor”
CDU’lu Alexander Throm ise farklı bir bakış açısıyla konuştu. İkincil koruma sağlananlar için aile birleşiminin “çekim faktörü” olduğunu ifade eden Throm, özellikle Suriyelilerin çalışarak ve geçimini sağlayarak farklı bir oturma iznine geçebileceğini, böylece aile birleşiminin bu yolla mümkün olabileceğini dile getirdi. Ayrıca, Suriye’deki siyasi gelişmelere dikkat çekerek, ülkeye dönüşün artık mümkün olduğunu savundu.
AfD: “Bu Yeterli Değil”
Almanya için Alternatif (AfD) partisi ise Dobrindt’in planlarını yetersiz buldu. AfD’li iç politika uzmanı Gottfried Curio, bu düzenlemeyi “el freni çekilmiş bir göç dönüşümü” olarak tanımlayarak, daha sert önlemler alınması gerektiğini belirtti.