Bu karar, Köln İdare Mahkemesi’ndeki yargı süreci tamamlanana kadar geçerli olacak.
BfV, mahkemeye sunduğu taahhütte AfD’yi şu aşamada yalnızca "şüpheli vaka" olarak değerlendirmeye devam edeceğini, kamuoyuna ise aşırı sağcı bir oluşum olarak tanıtmayacağını bildirdi. Ayrıca 2 Mayıs 2025’te yapılan ve partinin aşırı sağcı olarak değerlendirildiğini duyuran basın açıklamasının da internet sitesinden kaldırılacağı ifade edildi.
Yükseltme geri çekilmedi
AfD yönetimi bu gelişmeyi "kısmi bir başarı" olarak yorumlasa da, BfV'nin AfD’yi aşırı sağcı olarak nitelendirmesi resmen geri çekilmiş değil. Durdurma kararı, yalnızca yargı süreci tamamlanana kadar geçerli ve herhangi bir hukuki sonuç doğurmuyor. BfV’nin kararının dayanağını 1000 sayfayı aşan kapsamlı bir rapor oluşturuyor.
Geçmişteki hukuki süreçlerde AfD kaybetmişti
AfD, BfV’nin 2021 yılında partiyi aşırı sağcı şüpheliler listesine almasına karşı hukuk yoluna gitmişti. İlk olarak 2022’de Köln İdare Mahkemesi, ardından 2024’te Münster Yüksek İdare Mahkemesi partinin bu statüde izlenmesini onayladı. Ancak üst mahkemenin kararı henüz kesinleşmedi. Bu süreçte BfV, AfD’nin faaliyetlerini izlemeye devam edecek.
Yasak tartışması yeniden gündemde
AfD'nin resmi olarak aşırı sağcı sınıfına alınması yönündeki tartışmalar, partinin kapatılmasına ilişkin kamuoyunda yeni bir gündem yarattı. AfD ise sürecin siyasi saiklerle yürütüldüğünü ve BfV'nin bağımsız olmadığını savunuyor. Partiden bir milletvekilinin bu gelişmeler üzerine istifa etmesi, içerdeki rahatsızlığın da göstergesi oldu.
Federal Anayasa Mahkemesi kararı olmadan AfD’nin yasaklanması mümkün değil. Ancak bu yönde bir adım atılması için Federal Meclis, Hükümet veya Federal Konsey’in resmi başvuruda bulunması gerekiyor.