Laschet’e göre, yardımları engellemek ve halkı aç bırakmak, savaş değil uluslararası hukukun ihlalidir.
Gazze Şeridi’ndeki insani kriz derinleşirken, uluslararası kamuoyunda İsrail’in tutumu giderek daha fazla sorgulanıyor. Almanya ise bu konuda bugüne dek temkinli bir yaklaşım sergilerken, CDU’lu siyasetçi Armin Laschet, açık ifadelerle İsrail hükümetini eleştirdi.
“Yardımı engellemek savaşmak değildir”
ZDF’de yayınlanan “Berlin Direkt” programına konuşan Laschet, “Halk için gıda, yardım ve ilaç tedarikini engellemek Hamas’la savaşmak değildir. Bu tutum, uluslararası kuralları ihlal eder,” dedi. Laschet, İsrail’in eylemlerinin uluslararası insancıl hukuku ihlal edip etmediği sorusuna da yanıt vererek, “Savaşlarda bile sivil halk korunmalı ve temel ihtiyaçlar sağlanmalıdır,” ifadesini kullandı.
“İnsanları aç bırakmak açıkça hukuka aykırıdır”
Laschet, Netanyahu hükümetinin Gazze’ye yönelik kuşatma ve yardım engellemelerine ilişkin olarak da şu değerlendirmede bulundu: “İnsanları aç bırakmak uluslararası hukuka aykırıdır. Bu konuda hiçbir şüphe yok.”
Ancak Laschet, Hamas’a karşı verilen mücadelenin uluslararası hukuka uygun yürütülmesinin kolay olmadığını da kabul ediyor. “Okulların, hastanelerin altına mevziler yerleştiren bir terör örgütüne karşı hukuki sınırlar içinde mücadele etmek karmaşık ve hassas bir dengeleme gerektiriyor,” dedi.
Yardımların dağıtımı için yeni yollar aranmalı
Gazze’ye ulaştırılan yardımların yetersiz olduğunu belirten Laschet, günlük yaklaşık 100 kamyonla yapılan yardımın yetersizliğine dikkat çekti ve bu sayının 500'e çıkarılması gerektiğini söyledi. Ayrıca yardım malzemelerinin Hamas tarafından ele geçirilerek karaborsada satılmasının da uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı. Laschet, yardımların adil ve güvenli şekilde dağıtımı için alternatif yöntemlerin değerlendirilmesi çağrısında bulundu.
“Hamas yok edilmeden barış mümkün değil”
Laschet’e göre İsrail’in Gazze operasyonunun temel hedefi olan Hamas’ın ortadan kaldırılması, yalnızca İsrail’in değil Filistinlilerin de güvenliği için şart. “Hamas’ın terör kapasitesi hem kendi halkına hem de İsrail’e karşı tehdit oluşturuyor. Bu tehdit ortadan kalkmadan kalıcı bir barıştan söz edilemez,” dedi. CDU’lu politikacı, Arap ülkelerinin de bu yaklaşımı paylaştığını belirtti.
“Raison d’état eleştiriye engel değildir”
Almanya’nın devlet politikası gereği İsrail’in güvenliğini garanti altına alma yükümlülüğüne dikkat çeken Laschet, bunun İsrail hükümetine koşulsuz destek anlamına gelmediğini belirtti. “Raison d’état, İsrail’in varlığını savunmak demektir; her hükümet kararını ya da her askeri operasyonu onaylamak değil,” dedi.
Netanyahu’nun Almanya’ya olası bir ziyaretiyle ilgili olarak da konuşan Laschet, hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama emri bulunsa da Alman topraklarına gelmesi durumunda tutuklanmayacağını belirtti: “Herhangi bir konferansa gelirse, Alman topraklarında tutuklanmaz.”