Merkel ayrıca İsrail'in Gazze'deki tutumunu da “duygusuz” olarak nitelendirdi.
Eski Almanya Şansölyesi Angela Merkel (CDU), katıldığı bir kamu etkinliğinde hem iç siyasete hem dış politikaya ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Merkel, CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’in söylemleri ve sınır politikaları hakkında doğrudan eleştiriden kaçınsa da, Schengen bölgesinin geleceği konusundaki kaygılarını dile getirdi. Ayrıca SPD’nin eski eş genel başkanı Saskia Esken hakkında yaptığı olumlu açıklamalar, siyasi çevrelerde şaşkınlık yarattı.
Merkel, Redaktionsnetzwerk Deutschland (RND) ve “Ostsee-Zeitung”un Schwerin kentinde düzenlediği bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Polonya’nın sınırlardaki uygulamaları ve Schengen anlaşmasının uygulanabilirliği konusundaki belirsizlikleri gündeme getirdi. “Schengen’in işlevselliği beni endişelendiriyor” diyen Merkel, Avrupa’daki serbest dolaşım ilkesinin zedelenebileceğine dair uyarıda bulundu.
Merz ile gerilim devam ediyor
Friedrich Merz’in, geçtiğimiz aylarda ZDF’ye verdiği röportajda İsrail’in İran’a yönelik faaliyetleri hakkında sarf ettiği “kirli işleri bizim için onlar yapıyor” şeklindeki sözleri kamuoyunda tepki çekerken, Merkel bu sözler hakkında diplomatik bir üslupla konuşmayı tercih etti: “Herkes kendini uygun gördüğü şekilde ifade eder.”
Merkel ile Merz arasındaki gerilim, CDU içindeki liderlik mücadelesine kadar uzanıyor. Merkel, 2002 seçimlerinden sonra Merz’i CDU Meclis Grup Başkanlığı görevinden almıştı. O günden bu yana aralarındaki siyasi mesafe zaman zaman kamuoyuna da yansıdı. Bu durum, geçtiğimiz günlerde ARD’de yayınlanan “Maischberger” programında da gözlendi. Merz’e, bir kadeh şarap içmek için Merkel mi yoksa Gerhard Schröder mi tercih edileceği sorulduğunda, “Şu anda ikisi de değil” cevabını vererek temkinli bir tavır sergiledi.
Merkel’den Esken’e övgü: “Açık ve dürüst siyaset etkileyici”
Merkel’in en dikkat çeken ifadelerinden biri ise SPD’nin tartışmalı isimlerinden Saskia Esken hakkında oldu. Görevinden ayrılan Esken için “Siyaseti dürüst, açık ve ilkeli şekilde yürütmesi beni etkiledi” diyen Merkel, geçmişte Esken ile hep iyi bir ilişki içinde olduğunu da belirtti.
Esken’in SPD eş genel başkanlığına seçilmesinin ardından partinin koalisyondan çekileceği yönündeki beklentilere rağmen, iş birliğinin sürdüğünü hatırlatan Merkel, Esken’in ilk koalisyon toplantısında çay ve kurabiye getirmesinin kendisinde olumlu bir izlenim bıraktığını aktardı. “Saskia Esken ve ben karşılıklı büyük saygı duyuyoruz” diyen Merkel, Esken’in SPD parti konferansında konuk konuşmacı olarak ağırlanması fikrinin sürpriz olmadığını ifade etti. Ancak bu davetin daha sonra iptal edildiği, Merz’i rahatsız etmemek için böyle bir karar alındığı yorumları da gündeme geldi.
“Barış ancak savunma gücüyle sağlanabilir”
Merkel, NATO ülkelerinin savunma harcamalarını artırma yönündeki kararlılığını da destekledi. “Askeri güçle barışı sağlayabilmeliyiz” diyen eski şansölye, Soğuk Savaş dönemindeki caydırıcılık dengesine atıfla, güçlü bir savunmanın diplomasiyle birlikte yürümesi gerektiğini savundu.
Savunma Bakanı Boris Pistorius’un Almanya’nın “savaşabilir” olması gerektiğine dair açıklamaları sorulduğunda ise Merkel kelimelerini özellikle dikkatle seçtiğini belirtti. “Saldırıları engellemenin en etkili yolu, caydırıcı kapasiteyi geliştirirken diplomatik temasları da sürdürmektir” dedi.
Gazze'de İsrail’e eleştiri: “Sert ve duygusuz”
Angela Merkel, konuşmasında Orta Doğu’daki gelişmelere de değindi. Hamas’ın sivilleri canlı kalkan olarak kullanmasının kabul edilemez olduğunu belirten Merkel, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’nun Gazze’deki askeri operasyonlarını ise açık şekilde eleştirdi. “Netanyahu’nun savaşı yürütme biçimini çok sert, hatta duygusuz buluyorum. Bu yöntemle Hamas’ın yok edileceğine inanmıyorum” dedi.
İsrail’de hükümet politikalarına karşı yükselen protestoları “rahatlatıcı” olarak değerlendiren Merkel, sözlerini şöyle tamamladı: “Siyasi kalbim, şu anda ateşkes isteyen göstericilerden yana atıyor.”