Özellikle sağlık sigortası primlerindeki artış ve emeklilikle ilgili mali yük, koalisyon ortakları arasında tansiyonu yükselten başlıca konular arasında yer alıyor.
Sosyal Sistemler Üzerinde Fikir Ayrılıkları Derinleşiyor
CDU, CSU ve SPD arasında oluşturulan hükümetin, yaz tatiline kadar ilk politik sonuçları kamuoyuna sunması bekleniyor. Ancak başta “anne emekliliği” gibi yüksek maliyetli sosyal projelerin nasıl finanse edileceği konusunda henüz net bir yol haritası bulunmuyor. Miersch, özellikle sağlık sigortası primlerine yönelik olası artışların, koalisyon içindeki müzakereleri daha da hassas hale getireceğini dile getirdi.
Miersch, “Emeklilik ve sağlık hizmetlerinin gelecekte nasıl sürdürülebilir hale getirileceği konusunda ortak bir zemin bulmak kolay değil. Koalisyon ortaklarımızla bu başlıklarda ciddi görüş farklılıklarımız var. Tüm bu konular büyük bir patlayıcı etkiye sahip,” ifadelerini kullandı.
SPD, sağlık sisteminde reform olarak özel ve yasal sigortaları birleştirecek bir “vatandaş sigortası” önerisini savunurken, CDU/CSU kanadı ise emekli çalışanlara vergi avantajı sağlayacak aktif emeklilik modelini öne çıkarıyor. Miersch, söz konusu sistemsel yaklaşımların "temelden farklı" olduğunu vurguladı.
"Önümüzde Devasa Bir Görev Var"
Koalisyonun, emeklilik ve sağlık finansmanına dair maliyetleri nasıl dengeleyeceği konusunda iki ayrı komisyon kuracağı açıklandı. Bu komisyonların görevi, uzun vadeli mali sürdürülebilirliği sağlayacak yapısal çözümler üretmek olacak. Miersch, “Bu ülkede yapmamız gereken çok büyük bir iş var. Bu nedenle vakit kaybetmeden çalışmaya başlamalıyız,” diyerek sürecin önemine dikkat çekti. Komisyon çalışmalarının birkaç ay süreceği tahmin ediliyor.
Finansman Tartışmaları Sürerken Ekonomik Canlanma Vurgusu
Annelere yönelik emeklilik artışları, enerji vergilerinin düşürülmesi gibi başlıklar da gündemdeki diğer önemli başlıklar arasında yer alıyor. Bu projelerin mali kaynaklarının henüz tam olarak belirlenmemiş olması, kamuoyunda belirsizlik yaratıyor.
Ancak Miersch, bu belirsizlik ortamında dahi ekonomik büyümeyi teşvik edecek adımlar atıldığını savunarak, “500 milyar avroluk özel fon ile altyapı ve iklim koruma alanlarında yatırımlar yapılacak. Bu, ekonomide büyümeyi yeniden başlatmak için önemli bir fırsat,” dedi. Ayrıca enerji fiyatlarının düşürülmesinin, üretim maliyetlerini azaltarak şirketlerin küresel rekabet gücünü yeniden kazanmasına katkı sağlayacağını ifade etti.
Göç Politikası: Zor Uzlaşılar ve Yeni Dönem
Koalisyon hükümeti, göç politikasında da yeni bir rota belirledi. Buna göre, sığınma hakkı tanınmayan göçmenlerin aile birleşimi hakkı askıya alınacak ve üç yıl sonra vatandaşlığa geçiş süreçleri durdurulacak. Bu kararlar bazı kesimlerde tepki çekerken, Miersch bu düzenlemelerin kalıcı değil, şimdilik iki yıllık geçici önlemler olduğunu hatırlattı.
Miersch, göç politikası konusundaki sessizliğin SPD'nin geri planda kaldığı anlamına gelmediğini belirterek, “Süreçlere yön veriyoruz. Sınır kontrollerini bile artırdık. Bunun doğrudan sonucu olarak düzensiz göçte düşüş yaşanıyor,” dedi. Buna karşılık SPD, sosyal adalet açısından kira sınırlamasının uzatılmasını şart koştu. Miersch, bu düzenlemenin “birçok vatandaş için hayati önemde” olduğunu belirtti.
SPD Grup Başkanı’nın açıklamaları, koalisyon hükümetinin önündeki yoğun gündemi ve derin politik farklılıkları gözler önüne sererken, önümüzdeki haftaların Almanya’nın sosyal ve ekonomik politikaları açısından kritik gelişmelere sahne olacağını işaret ediyor.