"Umut Örgütlenmesi" başlığıyla toplanan parti, federal seçimlerde yüzde 8,8 oy alarak 64 milletvekiliyle Meclis'e girmişti. Bu sonuç, parti içinde hem moral yarattı hem de yeni bir yön belirleme gerekliliğini ortaya koydu.
Sistem içinde mi, karşısında mı?
Sol Parti, şu anda federal düzeyde belirleyici bir rol oynayabilecek konumda. Geçtiğimiz günlerde yapılan Şansölye seçiminde ikinci tur oylamanın gerçekleşebilmesi için Sol’un desteği gerekmişti. Parti lideri Ines Schwerdtner, bu desteğin koşulunun AfD ile hiçbir şekilde işbirliği yapılmaması olduğunu vurguladı. “Top artık CDU’da” diyerek, muhafazakâr partilerin aşırı sağ ile mi yoksa demokratik partilerle mi işbirliği yapacaklarına karar vermeleri gerektiğini ifade etti.
Siyaset bilimci Benjamin Höhne’ye göre ise Sol Parti’nin artık eyalet düzeyinde sergilediği pragmatik çizgi ile federal düzeydeki radikal duruşu arasında net bir karar vermesi gerekiyor. Parti, Meclis’te AfD ile birlikte engelleyici bir azınlık oluşturma gücüne sahip olsa da bu gücü nasıl kullanacağı tartışmalı.
Kapitalizm eleştirisi gündemde
Parti içinde daha radikal talepler de öne çıkıyor. Eş başkan Jan van Aken'in "milyarderleri ortadan kaldırmak istiyorum" sözleri dikkat çekerken, Parlamento Grubu Başkanı Heidi Reichinnek de kapitalizmin demokratik yapıları tehdit ettiğini savunuyor. Reichinnek’e göre, ciddi sosyal eşitsizliklere karşı mücadele, sistemin kökten sorgulanmasını gerektiriyor.
Çeşitlilik mi, bölünme mi?
Yeni milletvekillerinden Ferat Koçak, Berlin’in Neukölln semtinden güçlü bir destekle Meclis’e girdi. Göçmenlerin sesi olmayı hedefleyen Koçak, parti içindeki fikir çeşitliliğini savunuyor. Ancak İsrail karşıtı görüşleri ve Filistin yanlısı tutumu, Sol Parti içinde ayrışmalara da yol açıyor. Bu durum, bazı tanınmış isimlerin partiden ayrılmasına neden olmuştu.
Parti, sosyal adalet, kira kontrolü, iklim politikaları ve kapitalizm eleştirisi gibi temel konularda birleşik bir çizgi oluşturmayı hedefliyor. Chemnitz’teki konferans, Sol Parti’nin devlet içinde etkili bir güç mü yoksa sisteme karşı bir muhalefet mi olacağına dair rotasını belirlemesi açısından kritik önemde görülüyor.