Nisan 2020 de AB MÜKEMMELİYET MERKEZLERİ programı için hazırladığımız projemizden notları sizinle paylaşarak ikinci yazımı sizlerle paylaşmaktayım.

TÜRKİYE, SAĞLIK TURİZMİNDE LİDER OLABİLİR

Nisan 2020 de AB MÜKEMMELİYET MERKEZLERİ programı için hazırladığımız projemizden notları sizinle paylaşarak ikinci yazımı sizlerle paylaşmaktayım.

Türkiye 83,2 milyonluk nüfusu ve 9.693 ABD dolarlık kişi başına düşen geliri ile satın alma gücü paritesine göre dünyanın en büyük 19. ekonomisidir. Ancak nüfusun % 15,6’sını oluşturan 15-24 yaş grubundaki gençler arasındaki işsizlik oranı % 25,2; ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı da % 26’dır. Piyasa beklentilerini karşılayamayan genel ve mesleki eğitim sistemi, eğitim-istihdam dengesinin sağlanmasına da olanak tanımamaktadır. Bu anlamda, 10. ve 11. Kalkınma Planları’nda mesleki eğitimde yapısal dönüşüm gerekliliği vurgulanmıştır.
 

Eğitimin işgücü talebine duyarlılığının arttırılması kapsamında, ekonominin talep ettiği alanlarda insan gücü yetiştirilmesi; mesleki eğitim sistemi içinde işgücü piyasasının gerektirdiği temel becerilere sahip öğrenci yetiştirilmesi; mesleki eğitim faaliyetlerinin özel sektörle işbirliği içinde yaygınlaşmasını sağlayan mekanizmaların güçlendirilmesi ve işletmeler ve sivil toplum kuruluşlarının nitelikli insangücü yetiştirmeye yönelik faaliyetlerinin desteklenmesi hedef olarak belirlenmiştir. 

Ülkemizin mevcut yapısı ve koşulları göz önüne alındığında, fırsata çevrilmesi olası birçok fırsat alanı bulunduğu ortaya çıkmaktadır. Bu alanlardan biri de son yıllarda hızlı bir büyüme eğilimine sahip olan sağlık turizmi alanıdır. Gerçekten, dünya turizminin sürekli olarak gelişimine koşut olarak, sağlıkla ilgili gerekçelerle seyahat eden insan sayısında da ciddi bir artış görülmektedir. Bu bakımdan, sağlık turizminin toplam cirosunun 100 milyar ABD dolarının üstünde olduğuna yönelik tahminler yapılmaktadır. Sağlık turizminin arz yanına bakıldığında, genel olarak kabul edilen bir hizmet sağlayıcısı tipolojisi olmamakla birlikte kurumların otel, kaplıca ve termal banyolarda ihtisas hastaneleri ve kliniklere kadar geniş bir alana yayıldığı görülür. 

Sağlık turizmine yönelik talepteki hızlı artış, konaklama endüstrisinin de yeniden yapılanmasını beraberinde getirmiş; kurumlar artan talep eğilimine bağlı olarak sundukları hizmetleri yeniden biçimlendirmişlerdir. 

Bu eğilimi fırsata çevirmek isteyen ülkeler son zamanlarda, insanları bölgesel olarak çeken “Tıbbi Mükemmeliyet Merkezleri” geliştirmeye çalışmaktadırlar. Bu yeniden yapılanmada, özel sektör de kolaylaştırıcı işlev görmekte; ulusal ve uluslararası sağlık turizminin gelişimine katkı sunmaktadırlar. Özellikle küçük ancak konusunda uzmanlaşmış tur şirketleri, sundukları paketli hizmetler aracılığıyla sektörün büyümesinde etkin rol oynamaktadırlar. Nitekim Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Eylem Planı (2014-2018) kapsamında, personelin nitelik ve nicelik olarak geliştirilmesi; sertifika programları oluşturulması; sağlık turizmi alanında öne çıkan ülkelerin tamamında eğitimli insan kaynağının varlığı ortak özelliktir. Sağlık Turizmi Mükemmel Pazar Projesi de bu gereksinimden yola çıkılarak hazırlanmıştır. Ülkemizin bu yeni gelişen sektörden daha fazla pay alabilmesi (2,5 milyar ABD dolarından 25 milyar ABD dolarına çıkarılması) için mesleki eğitim ve öğretimde yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi ve ilgili aktörler arasında işbirliklerinin geliştirilmesi gerekmektedir. 

Projemizin temelini, kurulacak Sağlık Turizmi Mesleki Eğitim-Öğretim ve Yeterlilik Geliştirme Merkezi’nde başta meslek öğretmenlerine daha sonra da ilgililere verilecek inovatif mesleki eğitimler oluşturmakta; kurulacak işbirlikleriyle de bu sağlam temel güçlendirilmektedir. Bu sayede hem mesleki eğitim-öğretim sisteminde akreditasyon sağlanacak şekilde kalite artacak hem de sağlık turizmi alanında dünyadaki en mükemmel hizmet verecek altyapı tesis edilmiş olacaktır.

Bu projemiz de AB ve Türkiye resmi makamları tarafından hibe destek alamadı. Bununla beraber doktorlara ve sağlık personeline yönelik kötü davranışlar ve gelir düşüşleri sebebi ile; sağlık turizmi negatife dönüşme riski artmıştır.

Projenin tüm fikir, plan ve programı hazır bir dosya olarak beklemektedir. Almanya’daki girişimciler ile görüşerek Türkiye de Sağlık Turizmi Mükemmeliyet Merkezi kurma potansiyeli tekrar gündeme getirilebilir. Hem ülkemiz hem işadamlarımız kazanır.