Zirvede küresel güvenlik ve Ukrayna’daki savaşın geleceği konusunda somut adımlar atılmaması, Berlin’deki siyasi çevrelerde büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
“Trump, Ukrayna’da Daha Fazla Sorumluluk Almaya İstekli Değil”
Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) dış politika uzmanı Roderich Kiesewetter, ARD’nin Morning Magazine programında yaptığı değerlendirmede, Avrupalıların artık eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmeye niyetli olmadığını anlamaları gerektiğini vurguladı. Kiesewetter, Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlamak için daha fazla inisiyatif almak zorunda kalacağını belirterek, “Atlantik ötesinden beklenen güçlü desteğin giderek azaldığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Trump ve Putin Kendi İmajlarıyla İlgileniyor”
Hür Demokrat Parti’nin (FDP) Avrupa Parlamentosu üyesi Agnes Strack-Zimmermann da benzer şekilde eleştirilerini dile getirdi. MDR televizyonuna konuşan Strack-Zimmermann, Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in zirvede yalnızca kendi siyasi imajlarını korumakla ilgilendiklerini söyledi. FDP’li siyasetçi, bu tavrın uluslararası toplumun beklentileriyle örtüşmediğini, özellikle de Ukrayna’nın acil güvenlik ihtiyaçlarına yanıt vermekten uzak olduğunu belirtti.
Sol Parti’den Çin Önerisi
Sol Parti lideri Jan van Aken ise farklı bir perspektif sundu. Van Aken, küresel gerilimin azaltılması için Çin’in arabulucu rol üstlenmesinin gündeme alınabileceğini ifade etti. Ona göre, Pekin’in taraflarla kurabileceği doğrudan diyalog, süregelen çıkmazı aşmak için yeni bir fırsat yaratabilir.
Avrupa’da Artan Endişe
Alaska zirvesinden çıkan sonuçlar, Almanya’da yalnızca siyasetçiler değil, kamuoyu nezdinde de endişeleri artırmış durumda. Avrupa ülkeleri, güvenlik stratejilerinde ABD’ye duyulan bağımlılığı azaltma ve daha güçlü bir ortak savunma mekanizması oluşturma yönünde baskılarla karşı karşıya. Ancak kısa vadede somut adımlar atılıp atılmayacağı belirsizliğini koruyor.