Sendikalar ise bu öneriye net bir şekilde karşı çıkıyor.

Yaz ayları tarımda hasat zamanının en yoğun dönemini oluşturuyor. Kuzey Ren-Vestfalya’nın Kirchhellen bölgesinde faaliyet gösteren çiftçi Jörg Umberg gibi üreticiler, ürünlerin tam zamanında toplanabilmesi için yüzlerce mevsimlik işçiye ihtiyaç duyuyor. Ancak artan işçilik maliyetleri, üretimin sürdürülebilirliğini tehdit eder hale geldi.

120 çalışanıyla meyve hasadını yöneten Umberg, çilek ve ahududu gibi ürünlerin olgunlaştıktan sonra hızla toplanması gerektiğini, aksi takdirde bozulduklarını belirtiyor. İşçileri, zaman zaman 10 saate kadar çalışan vardiyalarla yoğun bir tempoda çalışıyor. Almanya'da İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'na göre bu sürenin üzerine çıkılmasına izin verilmiyor. Çalışanların tamamı, yasal olarak belirlenmiş olan saatlik 12,82 avro asgari ücretle çalışıyor.

Yabancı işçiler için cazip ancak üretici için baskı artıyor

Hasat dönemlerinde çalışanların büyük bir kısmını Ukrayna ve Moldova gibi ülkelerden gelen işçiler oluşturuyor. Umberg’in yanında çalışan Ukraynalı öğretmen Nadiia, “Almanya’da, kendi ülkemdeki maaşın üç-dört katı kadar kazanıyorum” diyerek, kısa sürede yüksek gelir elde etmenin mevsimlik tarımı cazip kıldığını söylüyor. Aynı şekilde Moldovalı süpermarket çalışanı Anna ve Ukraynalı sekreter Katya da bu işleri geçici ancak kazançlı bir fırsat olarak görüyor.

Çiftçiler açısından tablo daha karmaşık. Umberg, asgari ücreti harfiyen uyguladığını ve işçilerine iyi koşullar sunduğunu belirtiyor. Ancak artan ücretlerin maliyet baskısı yarattığını da vurguluyor. Özellikle meyve yetiştiriciliğinin yüksek oranda insan gücüne dayandığını ve toplam maliyetlerin yüzde 40 ila 60’ını işçilik giderlerinin oluşturduğunu ifade ediyor.

Çiftçiler Birliği: “Avrupa’da rekabet gücümüzü kaybediyoruz”

SPD, Koalisyon İçin Lobilere Ayrıcalık Tanıdı
SPD, Koalisyon İçin Lobilere Ayrıcalık Tanıdı
İçeriği Görüntüle

Alman Çiftçiler Birliği Başkanı Joachim Rukwied, mevcut asgari ücret artışlarını “sürdürülemez” olarak değerlendiriyor ve mevsimlik işler için özel bir istisna düzenlemesi talep ediyor. Aksi takdirde, Alman üreticilerin Avrupa içi rekabet gücünü tamamen kaybedeceğini savunuyor. Rukwied, “Mahsuller başka ülkelere kayar, tarım Almanya’dan çıkar” uyarısında bulunuyor.

Bunun nedeni, Avrupa’daki ücret dengesizlikleri. Örneğin Fransa’da saatlik asgari ücret 11,88 avro, İspanya’da 8,37 avro, Polonya’da ise yalnızca 7,08 avro. Almanya, asgari ücret seviyesinde Lüksemburg, Hollanda ve İrlanda’nın ardından dördüncü sırada yer alıyor.

Bu bağlamda Çiftçiler Birliği, mevsimlik işçilere ödenecek asgari ücretin, ulusal düzeydeki asgari ücret 16,03 avronun üzerine çıktığında yüzde 80 ile sınırlandırılmasını öneriyor. Bu oran, tam da şu anda yürürlükte olan 12,82 avroya denk geliyor. Böylece çiftçilerin mali yükünün artması bir nebze sınırlandırılmış olacak.

Sendikalar tepkili: “İkinci sınıf işçilik olmaz”

İnşaat, Tarım ve Çevre Sendikası IG Bau’dan Dirk Johne ise bu öneriye sert tepki gösteriyor. Mevsimlik işçilerin daha düşük ücretle çalıştırılmasını kabul edilemez bulan Johne, “Asgari ücret uygulamasına geçildiğinden beri bu tartışma hep var. Ama tarım hâlâ burada” diyerek çiftçilerin kaygılarını abartılı buluyor.

Johne, “Mevsimlik işçiler ikinci sınıf emek gücü değil. Buraya yardım etmeye değil, geçimlerini sağlamaya geliyorlar. Diğer işçilerle aynı haklara sahip olmalılar” şeklinde konuştu.

Umberg: “Alanı küçülttük, çeşitleri azalttık”

Jörg Umberg, artan maliyetler karşısında üretim kapasitesini düşürmek zorunda kaldığını söylüyor. Son yıllarda çilek ekim alanını 40 hektardan 20 hektara indirirken, elma üretiminde de yüzde 50 oranında daralmaya gitmiş. Artık doğrudan pazarlamaya yönelmiş durumda. “Müşteriler ürünleri kendileri topluyor. Çilekleri gövde yüksekliğindeki oluklarda yetiştiriyoruz. Eğilmeden toplamak mümkün,” diyor.

Yeni sistem daha az işçiyle çalışmayı mümkün kılarken, mevcut personelin daha yüksek ücretlerle istihdamını da kolaylaştırıyor. Ancak bu, küçük ve orta ölçekli pek çok çiftçi için henüz ulaşılması zor bir model.