Hayvanat bahçesi yönetimi hakkında suç duyuruları yapıldı.

Almanya’nın Nürnberg kentinde bulunan hayvanat bahçesi, büyük tartışmalara yol açan bir kararla 12 sağlıklı Gine babununu öldürdü. Hayvanat bahçesi yönetimi, hayvanların aşırı nüfus nedeniyle öldürüldüğünü ve alınan kararın son çare olduğunu savundu. Ancak bu durum, hayvan hakları gruplarının sert tepkilerine ve yasal girişimlerine neden oldu.

Yer Yetersizliği Gerekçesiyle İtlaf Kararı Alındı

Hayvanat bahçesi yetkilileri, Salı günü düzenlenen operasyonla 12 babunun öldürüldüğünü kamuoyuna duyurdu. Yapılan açıklamada, hayvanların başka hayvanat bahçelerine transfer edilemediği, doğum kontrol önlemlerinin ise yetersiz kaldığı ifade edildi. Babun sürüsünün sayısı 40’a ulaşırken, mevcut yaşam alanının yalnızca 25 primata uygun şekilde tasarlandığı belirtildi.

Hayvanat Bahçesi Müdürü Dag Encke, alanın genişletilmesinin fiziki olarak mümkün olmadığını ve bu nedenle hayvanlar arasındaki saldırgan davranışların arttığını, birçok babunun yaralandığını aktardı. Ayrıca hayvanların doğaya salınmasının da etik ve biyolojik açıdan uygulanamaz olduğunu vurguladı.

Hayvan Hakları Savunucularından Suç Duyurusu

Dobrindt, Tartışmalı Palantir Yazılımını Değerlendirdi
Dobrindt, Tartışmalı Palantir Yazılımını Değerlendirdi
İçeriği Görüntüle

Kararın açıklanmasının ardından, başta Pro Wildlife olmak üzere birçok hayvan hakları grubu hayvanat bahçesi yönetimini “sorumsuz ve sürdürülemez üreme politikaları” yürütmekle suçladı. Pro Wildlife yetkilileri, “Bu ölüm kararının önlenebilir olduğu kanaatindeyiz ve yasalara aykırı hareket edilmiştir” diyerek hayvan koruma yasalarının ihlal edildiği gerekçesiyle resmî suç duyurusunda bulundu.

Alman Hayvanları Koruma Hukuku Derneği (DJGT) Başkanı Christoph Maisack, hayvan refahı yasalarının omurgalı hayvanların öldürülmesine yalnızca makul gerekçelerle izin verdiğini, nüfus fazlası gibi nedenlerin ise bu kapsama girmediğini belirtti. Maisack, “Üremeye keyfi şekilde izin verilmesi, bir hayvanı öldürmenin yasal gerekçesi olamaz,” diyerek tepki gösterdi.

EAZA Kurallarına Uygunluk Savunması

Müdür Encke, Avrupa Hayvanat Bahçeleri ve Akvaryumlar Birliği’nin (EAZA) belirlediği etik çerçeveye uygun davrandıklarını savunarak, popülasyon kontrolü için bu tür önlemlerin son çare olabileceğini belirtti. Hayvanların öldürülmesinin planlanması nedeniyle hayvanat bahçesi o gün halka kapatıldı.

Protestolar ve Tutuklamalar: Tepki Sokaklara Taştı

Olayın duyulmasının ardından, hayvanat bahçesinin önünde düzenlenen protestolarda yedi kişi gözaltına alındı. Bazı protestocular kendilerini hayvanat bahçesi kapısına ve babun kafeslerine zincirledi; bir kadın ise kendini yere yapıştırdı. Yönetim, protestolara ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu kararın kamuoyunda öfke ve üzüntü yaratacağını biliyoruz, ancak alınan önlem hayvanlar için uzun vadeli huzur sağlayacak,” ifadelerini kullandı.

İtlaf Edilen Hayvanlar Yırtıcılara Yem Yapıldı

Hayvanat bahçesi baş biyoloğu Jörg Beckmann, öldürülen hayvanların bilimsel gözlem altındaki ya da hamile babunlar olmadığını ve cesetlerin aslan ve kaplanlara yem olarak kullanıldığını doğruladı. Müdür Encke de bu uygulamanın hayvanat bahçesinde yaygın olarak uygulandığını ve bazı hayvanların özellikle yırtıcılara yem olarak yetiştirildiğini kabul etti. Ancak bu durum, babunların insanlara genetik yakınlığı nedeniyle toplumda daha fazla hassasiyet yarattığını söyledi.

Politikacılara Düzenleme Çağrısı

Hayvan hakları kuruluşları, olayın ardından hayvanat bahçelerinin üreme politikalarının yasal çerçevede sıkı denetime tabi tutulmasını talep etti. Alman Hayvanları Koruma Derneği yaptığı açıklamada, “Hayvanların refahından sorumlu olmak, yalnızca işler kolayken geçerli değildir. Zorluklar ortaya çıktığında bu sorumluluk sona ermez,” diyerek uyarıda bulundu.

Bu trajik olay, hayvanat bahçelerinde hayvan hakları, etik sorumluluk ve nüfus kontrolü politikalarının yeniden değerlendirilmesi çağrılarını daha da artırmış görünüyor. Kamuoyunun tepkisi sürerken, yasal sürecin nasıl işleyeceği merakla bekleniyor.