Ancak komitede artık yalnızca bir muhalefet temsilcisinin yer alması, demokratik denetimin zayıflatıldığı yönünde tartışmalara yol açtı.
Komite Küçüldü, Muhalefet Neredeyse Dışlandı
Federal İstihbarat Servisi (BND), Anayasayı Koruma Federal Ofisi (BfV) ve Askerî Karşı İstihbarat Servisi (MAD) gibi kritik kurumların çalışmalarını izleyen PKGr, artık sadece 9 üyeden oluşuyor. Yeni yapılanmayla birlikte komite, sadece Yeşiller Partisi’nden Konstantin von Notz’un muhalefeti temsil etmesiyle dikkat çekiyor. AfD ve Sol Parti adaylarının, mecliste yapılan oylamada çoğunluğu sağlayamaması bu tabloyu ortaya çıkardı.
Üstelik bu yapı geçici olarak bile işlemiyor: AfD ve Sol Parti temsilcileri meclis çoğunluğunu alamadıkları için, yeni dönemde komite fiilen altı üyeyle çalışıyor. Bu üyelerden yalnızca biri muhalif.
Uzmanlardan Eleştiri: Denetim Etkinliği Tehlikede
Köln Üniversitesi’nden istihbarat araştırmaları uzmanı Luca Manns, ZDF Frontal programında süreci şöyle değerlendirdi:
"10 binden fazla istihbarat çalışanının denetiminden artık sadece bir muhalif sorumlu. Bu yapı kamuoyunda istihbarat denetiminin ciddiyeti hakkında haklı şüpheler doğurur."
FDP’li eski milletvekili Konstantin Kuhle de daha sert bir dille konuştu: "Bu haliyle parlamento denetimi işlevini kaybetmiş durumda."
CDU: "Daha Az Üye Daha Fazla Gizlilik Sağlar"
Yeni PKGr Başkanı CDU’lu Marc Henrichmann, eleştirilere karşı komitenin daha küçük olmasının gizliliği artırdığını savundu. ZDF’ye yaptığı açıklamada, "İstihbarat servislerinin etkinliği zarar görmemeli, aksine güçlenmeli," dedi. Henrichmann ayrıca, giderek artan hibrit tehditler – özellikle Rusya kaynaklı dezenformasyon kampanyaları – nedeniyle servislerin yükünün arttığını vurguladı.
Henrichmann’a göre, küçük yapı sayesinde dost istihbarat servislerine “gizliliğe saygı duyulduğu” mesajı da veriliyor. Ancak uzmanlar bu savunmayı yetersiz buluyor: sayının azalması değil, denge ve temsil esaslarının zedelenmesi asıl sorun olarak görülüyor.
Sol Parti: “Demokratik Muhalefet Komiteden Dışlanamaz”
Sol Parti Meclis Grubu Başkanı Heidi Reichinnek’in adaylığı oylamada reddedildi. Kararı “partizan bir hesaplaşma” olarak nitelendiren Reichinnek, şu sözlerle tepki gösterdi:
"Bu komite demokrasinin merkezinde yer alıyor. Muhalefetin dışlanması, hükümetin kontrol mekanizmalarından kaçma çabasıdır. Friedrich Merz’in AfD ile çoğunluk hesapları yaptığı bir ortamda, bizler temel demokratik değerleri savunmaya devam edeceğiz."
Reichinnek, yeni bir aday gösterebileceklerini açıkladı. Ancak CDU/CSU’nun destek vermemesi durumunda seçilme şansı düşük. Bu durum, anayasal değişiklikler gibi konularda Sol Parti’nin desteğine ihtiyaç duyan hükümet için de siyasi bir ikilem yaratıyor.
AfD’nin Dışlanması Sürpriz Değil
AfD ise daha öncekilerde olduğu gibi yeniden dışlandı. İstihbarat servislerinin takibi altında olan bir partinin PKGr’ye temsilci göndermesi, özellikle güvenlik açığı riskleri nedeniyle hem iktidar hem muhalefet bloğundaki birçok vekil tarafından kabul edilemez bulunuyor.
Denetimin Geleceği Belirsiz
PKGr’nin küçültülmesi ve muhalefetin etkisinin azaltılması, istihbaratın denetimine yönelik meşruiyet sorunları yaratıyor. Köln Üniversitesi’nden Luca Manns, Sol Parti'nin yeniden aday göstermesi hâlinde bu sürecin nasıl ilerleyeceğinin dikkatle izlenmesi gerektiğini söylüyor. Zira Meclis’in denetleme yetkisi yalnızca sembolik değil; demokratik hukuk devletinin sigortası niteliğinde.