Özellikle Almanya’daki Frankfurt (Oder) ve Polonya’daki Słubice sakinleri bu kararı endişeyle karşılıyor. Çünkü iki şehir, uzun yıllardır iç içe geçmiş durumda – hem ekonomik hem de toplumsal anlamda.
Dorota Wiencek, Polonyalı bir anne. Ailesiyle Frankfurt’ta yaşıyor ve çocuklarını iki dilli bir kreşe gönderiyor. Ancak kontrollerin geri gelmesi, hem çocuklarıyla olan günlük yaşamını hem de sınıra olan bağlılıklarını zora sokuyor. “Zaten Alman tarafındaki kontroller bizi zorluyordu. Şimdi Polonya tarafı da eklenirse, işler daha da kötüleşir,” diyor.
İkiz Şehir Modeline Zarar
Frankfurt ve Słubice, Oder Nehri üzerindeki “ikiz şehir” modelinin simgesi. 1990'ların başında kurulan Collegium Polonicum, bu ortaklığın en önemli sembollerinden biri. Şehir pazarlama sorumlusu Tomasz Pilarski, “Bu ortaklık AB ile daha da güçlendi. Sınırları kaldırmak Avrupa değerlerinin parçasıydı” diyor.
Ancak son aylarda, özellikle Alman tarafında sıklaşan sınır kontrolleri nedeniyle hem insanlar hem de mal taşımacılığı olumsuz etkileniyor. Europa Köprüsü önündeki uzun kuyruklar ve A12 otobanındaki tıkanmalar, bölgeyi kilitliyor.
Ekonomik Uyarılar: Günde 5 Milyon Avro Mal Geçiyor
Doğu Brandenburg Sanayi ve Ticaret Odası Genel Müdürü Monique Zweig, bu kontrollerin sadece yerel değil, tüm Almanya ekonomisini etkileyebileceği uyarısında bulunuyor:
“Yılda dört milyon kamyonun geçtiği Almanya’nın en yoğun sınır kapısından söz ediyoruz. Günde 5 milyon avro değerinde mal ve 12.000 yolcu sınırdan geçiyor.”
Zweig’e göre, sınır ötesi ekonomik ilişkiler 20 yıldır gelişiyor ama bu kontroller artık ticaret, tedarik zincirleri ve iş dünyası için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
“Göç Politikası Sınırla Yönetilmez”
Słubice Belediye Başkan Yardımcısı Tomasz Stefański, bu durumu sadece ekonomik değil, Avrupa’nın ortak değerleri açısından da bir geri adım olarak değerlendiriyor:
“Schengen’in kısıtlanması çözüm değil. Göç politikası engellerle değil, iş birliğiyle yönetilmeli.”
Brandenburg’daki ticaret yetkilileri de benzer endişeleri paylaşıyor. Güney Brandenburg Ticaret ve Sanayi Odası’ndan André Fritsche, sınır kontrollerinin özellikle kırsal bölgelerde iş gücü ve ekonomik gelişim açısından olumsuz etkiler yaratacağından endişe ediyor.
Günlük Hayat Zorlaşıyor
Frankfurt’ta zihinsel engellilere yardım sağlayan bir kuruluşta çalışan Sandra Seidel, Polonya’dan gelen personelin nasıl işe gelip gideceğini bilmediklerini söylüyor.
Alışveriş yapan Claudia ise Polonya’nın bu adımını Almanya’nın önceki kontrollerine “misilleme” olarak görüyor.
Şehir sakini Robert Reuter ise daha sert konuşuyor:
“Bunu korkunç buluyorum. Eğer kontrol yapılacaksa bu, AB'nin dış sınırlarında olmalı. Avrupa’nın bir arada yaşamasını bu şekilde engelleyemeyiz.”