Parti, AfD’yi “demokratik kuralları kötüye kullanan, sistem karşıtı bir yapı” olarak nitelendiriyor.
Yasağa Giden Yolda İlk Adım
SPD'nin kabul ettiği önerge, AfD'nin anayasaya aykırı faaliyetlerine ilişkin kanıtların toplanmasını ve federal ile eyalet düzeyinde ortak bir çalışma grubunun kurulmasını içeriyor. Parti, yeterli delil sağlandığı takdirde Federal Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılması için siyasi baskı oluşturmayı planlıyor.
Parti yönetimi, AfD’yi siyasi olarak alt edilebilecek sıradan bir rakipten ziyade, sistemin içinden demokrasiyi hedef alan bir tehdit olarak görüyor. Önergede şu ifadeler yer aldı:
“Demokrasiyi içeriden sabote etmek amacıyla demokratik kuralları kullanan bir yapıyla adil siyasi rekabet mümkün değildir.”
SPD Lideri Klingbeil: "Manivela Kalmadı"
SPD Eş Başkanı Lars Klingbeil, parti kararını Federal Anayasayı Koruma Dairesi'nin (BfV) AfD’yi “doğrulanmış bir sağcı aşırılıkçı yapı” olarak sınıflandırmasına dayandırdı. Klingbeil, artık demokratik sınırlar içinde kalınarak AfD ile mücadele etmenin mümkün olmadığını belirtti:
“Anayasayı Koruma Dairesi’nin açık tespiti sonrası artık bu konuda manevra alanı kalmamıştır.”
SPD, AfD’nin yasaklanmasının sadece bir tercih değil, anayasal düzene karşı görev olarak görülmesi gerektiğini savunuyor.
Koalisyonda Görüş Ayrılığı Var
Ancak yasaklama hamlesi hükümet ortağı partiler arasında fikir birliğiyle karşılanmadı. Muhalefetteki CDU/CSU partileri ise böylesi bir adımı reddediyor. Birlik partileri, AfD ile siyasi yollarla mücadele edilmesi gerektiğini savunurken, özellikle doğu Almanya’daki seçmen tepkilerinden çekinildiğini belirtiyorlar.
Bazı gözlemciler, yasağın ters tepebileceği ve AfD’ye mağduriyet algısıyla destek sağlayabileceği uyarısında bulunuyor. Ayrıca, bir partinin yasaklanması için yalnızca güvenlik raporlarının yeterli olmadığı, Federal Anayasa Mahkemesi nezdinde açık ve güçlü hukuki gerekçelere ihtiyaç duyulduğu ifade ediliyor.
Tarihî Sonucun Gölgesinde
Öte yandan, SPD konferansının sonunda alınan bu karar, parti lideri Lars Klingbeil için de ayrı bir önem taşıyor. Konferansta yeniden seçilen Klingbeil, %64,9 oy oranıyla parti tarihinde dikkat çeken derecede düşük destekle güven tazeledi.
