“Sevgi neydi? Sevgi emekti” klişesini bozan şey; ‘yanlış’ emek vermektir. 

 

KİTAP TANITIM
 

  Bir kitap beni nasıl değiştirebilir ki diyorsan bu kitabı mutlaka okumalısın. Bir okurun hayatının hemen hemen her döneminde; yeniden öğrendiği ve yaşamına yeni bakış açıları katabileceği kitaplardan bir tanesidir. O kitaplardan biriyle tanışmama vesile olan Sevgili Semrin Buğday ablamın farkındalığıma katkısından dolayı ayrıca teşekkür etmek isterim.

     Gary Chapman’ın Beş Sevgi Dili kitabını elinize aldığınızda herhangi bir hikaye kurgusu bulamayacaksınız. Çünkü kitap bir sohbet havası içinde ilerliyor. Sizler bir evlilik danışmanı olan Dr. Chapman’ın özel konuklarısınız. O yüzden bu yazıda sizlere Dr. Chapman’ın kitapta anlattığı şeylerden bahsedeceğim. Beş Sevgi Dili, daha iyi ilişkilerin sırrını ayrıntılarıyla anlatıyor. Herkes farklı bir şekilde sevilmek ister ve bu ihtiyaçların nasıl karşılanacağını öğrenmek çok önemlidir. Çiftler, çocuklar ve arkadaşlar; tüm ilişki biçimleri için bir rehber niteliğinde karşımıza çıkmaktadır.

   Hepimiz tek bir birincil sevgi dilinde konuşmayı (almayı/vermeyi) tercih ederiz. Bu tercih genellikle büyüdükçe sevgiyi alma şeklimizi etkiler. Psikologlar, sevildiğini hissetme durumunun birincil bir insani duygusal ihtiyaç olduğu sonucuna vardılar. Bu ihtiyaç eksik olduğunda duygusal ve sosyal olarak zorlanmaktayız. Ancak hepimiz sevgi hissini farklı yaşarız ve hepimizin bize sevildiğimizi hissettiren bazı anlar vardır. Gary Chapman bunu ‘Beş Sevgi Diline' ayırdı. Hepimizin kendi sevgi dili var ve çoğu zaman diğer dilleri anlayamıyor veya konuşamıyoruz. 

    Herkes aşık olmanın öneminden ve enerjisinden bahsediyor ama çok azı o samimi yakınlığı, tutkuyu ve beraberliği canlı tutmanın cevaplarını biliyor. Dr. Chapman’a göre; evlilikteki zorluk, eşinizin birincil sevgi dilini konuşmamaktır. Bu birincil ilişkideki amaç, istediğiniz bir şeyi elde etmek değil, sevdiğiniz kişinin iyiliği için bir şeyler yapmaktır.

    Çoğumuz ilişkilerimize "aşık olma deneyimi" yoluyla gireriz. Aklınızda partneriniz şimdiye kadar tanıştığınız en harika insandır. Fiziksel özellikler ve kişisel özellikler, 'aşk uyarısı' sistemimizi tetiklemeye yetecek kadar elektrik şoku yaratmaktadır. Bazen karıncalanmayı erken kaybederiz, bazen de her buluşmada daha da güçlenir. Sonunda bunun gerçek olduğuna ikna oluruz ve aşık oluruz. Beş sevgi dili bize ne yazık ki 'aşık olma' deneyiminin gerçek değil kurgu olduğunu gösteriyor. Eninde sonunda bulutlardan ineceğiz ve ayaklarımızı tekrar Dünya'ya basacağız. Ve nihayetinde gözlerimiz açılır ve işte bu noktada karşımızdakini görmek istediğimiz değil, olduğu gibi görmeye başlarız. Aşıkken gözden kaçırdığımız o küçük tümsekler kocaman dağlar olur. 

   Araştırmalara göre daha iyi bir seçenek var: Aşkı gerçekte olduğu gibi geçici duygusal bir esrime durumu olarak kabul edebilir ve eşimizle gerçek sevgiyi var etmek ve korumak için çabalayabiliriz. Böyle bir sevgi elbette duygusal olacaktır ama aşk gibi tutku içermeyecek, akıl ve duyguyu birleştiren bir sevgi olacaktır. Eşinizin duygusal sevgi deposu dolduğunda ve o sizin sevginizde kendini güvende hissettiğinde, tüm dünya parlak görünür ve eşiniz hayattaki en yüksek potansiyeline ulaşmak için harekete geçer. Garry, bu duygusal aşk deposunu dolu tutmanın evlilik için bir otomobilde uygun yağ seviyesini korumak kadar önemli olduğuna inanmaktadır. Bunu yapmanın tek yolu onların sevgi dilini konuşmaktır. Her iki partnerin de aynı sevgi diline sahip olması nadirdir, bu nedenle her iki tarafın da yeni bir dil konuşmayı öğrenmesi biraz çaba gerektirecektir.

   Hepimizin bir ‘duygusal sevgi depousu’ vardır. Sevgiyi birincil sevgi dilimizde aldığımızda sevgi depomuz dolar ve sevildiğimizi hissederiz. Birincil sevgi dilimiz ile ifade edilen sevgiyi kabullenmediğimizde, sevgi depomuz yavaş yavaş tükenir ve sevilmediğimizi hissetmeye başlarız. Aşk depomuz boşaldığında, ilişkilerde sorunlar ortaya çıkar. Etkili bir sevgi iletişimcisi olmak için eşinizin birincil sevgi dilini öğrenmeli ve konuşmalısınız. Partnerinizin iletmeye çalıştığınız sevgiyi hissetmesini istiyorsanız, bunu onun birincil sevgi dilinde ifade etmelisiniz.

Birincil sevgi dilinizi keşfetmek için kendinize şunları sorun:

·         Eşiniz tarafından sevildiğinizi en çok ne hissettirir? Eşinizden en çok ne istersiniz?

·         Eşinizin sizi derinden yaralamasına veya size en derin acıyı hissetmenize sebep olan neyi yapmaktan veya söylemekten kaçınmasını istersiniz?

·         Eşinize sevginizi ifade etmek için ne yaparsınız? 

Not: Pek çok insan, birden çok dilde sevgi vermekte ve almakta rahat hisseder, ancak genellikle tek bir birincil tercih vardır.

    Siz ve eşiniz uzun süredir boş bir aşk deposuna sahip olsanız bile, yine de işleri tersine çevirmek mümkündür. Dr. Chapman'ın önerdiği beş sevgi dillini gelin birlikte inceleyelim. Birlikte daha güçlü ve sevgi dolu bir ilişki geliştirebilmeyi öğrenelim.

1.Baskın Sevgi Dili: Onaylayıcı Kelimeler

   Bu sizin birincil sevgi diliniz ise; konuşulan kelimeler, övgü veya takdir yoluyla sevgiyi ifade etmekle ilgilidir. Cesaret verici sözler, partnerinizin potansiyelini ortaya çıkarma gücüne sahiptir. Hepimizin kendimizi güvensiz hissettiğimiz alanları var. Cesaretimiz yok ve bu cesaret eksikliği genellikle yapmak istediğimiz olumlu şeyleri başarmamızı engelliyor. Gizli potansiyel, cesaret verici sözlerinizi bekliyor olabilir.

    Karşılık beklemeden dürüstçe iltifat edebilmelisiniz. Partnerinizin sevgi dili onaylayıcı sözlerse, iltifat etme şekliniz de önemlidir. O anlar olabildiğince özel kılınmalıdır. Benim hep inandığım bir düşünce vardır. Bir kalbi kaybetme ile kazanma arasındaki o ince çizgi üsluptur. Dil yaşam ve ölüm gücüne sahiptir. Endişeli bir yürek insanı ezer geçer ama sevgi dolu bir kelime yeniden hayat buldurabilir.

2.Baskın Sevgi Dili: Kaliteli Zaman

    Benim gibi sizinde kaliteli zaman birincil dilinizse, birlikte bir şeyler yapmak, kaliteli sohbetler ve aktiviteler gerçekleştirmek eşinizden tam, bölünmemiş ilgi görmeye derinden değer veriyorsunuz demektir. Dikkatinizin dağılması, ertelenen tarihler veya dinlenilmemek size özellikle zarar verebilir.

    Birlikte yürüyüş yapmak, baş başa yenen bir yemek sırasında birbirinize bakarak konuşmak kaliteli zaman geçirmek demektir. Bir restorana gittiğinizde, hangi çiftin flört ettiğini ve hangisinin evli olduğunu daha neredeyse ilk bakışta anlayabilirsiniz. Kaliteli zaman, belli bir süre boyunca tüm dikkatinizi ve ilginizi yanınızdaki kişiye odaklamanız anlamına gelir. Kitapta Dr. Chapman, özellikle sizin değil eşinizin birincil sevgi diliyse kaliteli sohbetlerden nasıl keyif alacağınıza ve kaliteli etkinliklere zaman ayırmanıza dair ipuçları paylaşıyor.

3.Baskın Sevgi Dili: Hediye Alma

    Bu sevgi dili sizin birincil dilinizse; düşünüldüğünüz, ilgilenildiğiniz ve her şeyden daha değerli olduğunuzu gösteren bir hediye veya jeste derinden değer veriyorsunuz demektir. Hediyeler aşkın görsel sembolleridir. Günlük jestlerin olmaması, kaçırılan bir doğum günü, yıl dönümü veya aceleyle/düşüncesiz bir hediye ile incinmiş hissedersiniz.

   Sevgi konusunda yazılan neredeyse her şey, sevginin özünde vericiliğin varlığına dikkat çekmektedir. Beş sevgi dilinin her biri, eşimize bir şeyler vermemizi gerektirse de bazılarımız için hediyeler, yani sevginin somut sembolleri çok daha anlamlıdır. Benim için ise hediyeyi anlamlı kılan şey ‘hatırlanmak.’ Kendine değil bir başkasına dengeli bir şekilde vericiliğini kullanmak evet bir sevgi dilinin göstergesi olabilir.

4.Baskın Sevgi Dili: Hizmet Eylemleri

   Birincil sevgi diliniz bu ise, eşiniz “ben yapayım” dediğinde sevildiğinizi hissedersiniz ve yükünüzü hafifletmeye veya sorumluluklarınızı paylaşmaya yardımcı olur. Örneğin yemek pişirmek, bulaşık yıkamak, ortalığı silip süpürmek, garajı süpürmek, çimleri biçmek, araba yıkamak… Bunların hepsi hizmet eylemlerine girebilir. Bu eylemler düşünce, planlama, zaman, enerji ve çaba ister. Gerçekten isteyerek yaptığınız takdirde, sevginizi ifade edebilirsiniz. Bence birbirinize sevgiyle hizmet etmek ‘biz bilincini’ geliştirecek ve daha sağlıklı bir birlikteliği sağlayacaktır.

5.Baskın Sevgi Dili: Fiziksel Temas

    Fiziksel temas, herhangi bir ilişkiye bir güvenlik ve bağlantı duygusu getirebilir. Bu sizin birincil sevgi dilinizse; düşünceli dokunuşlar, sarılmalar, öpücükler, sırt sıvazlamalar gibi ilgi ve sevgi gösterileri kişinin eşine sevgisini ifade etme şekilleridir. Fiziksel temas, aynı zamanda bazı kişiler için baskın sevgi dilidir. Bu insanlar fiziksel temas olmadan sevildiklerini hissetmezler. Eşinizin baskın sevgi dili fiziksel temas ise, hiçbir şey ağlarken ona sarılmanızdan daha etkili olmayacaktır.

    Hepimiz evliliğe o ilk adımı attığımızda aslında farklı kişiliklere ve geçmişe sahibizdir. Evliliğimize, kendi duygusal birikimlerimizi ve yükümüzü de getiririz. Hepimizin farklı beklentileri, yaklaşımları ve farklı yaşam görüşleri vardır. Sağlıklı bir ilişkide, bu bakış açısı farklılıkları özellikle ele alınmalıdır. Her konuda aynı fikirde olmamız gerekmez ama farklılıkların ayrılığa yol açmaması için onlarla başa çıkmayı öğrenmeyiz. Bu sebeple kitabı herkesin okumasını tavsiye ediyorum. Sevildiğini hisseden bir eş, çocuk veya arkadaş ile yaşamanın ve onların sevgi dillerini doğal bir şekilde konuşmayı öğrenmenin vereceği zevki hiçbir şeye değişmek istemezsiniz.

Keyifli okumalar dilerim.

  Edanur GÜNAY